Kırık linklere lütfen yorum yapınız. En kısa sürede güncellenecektir.
Karanlık Mod

❤ 11 YAŞINDA

Güncel Alet Çantası

CCleaner

PC Temizlik Programı

Flash Player

Flash Oynatma Aracı

Skype

Videolu Görüşme Programı

Aimp

MP3 Oynatma Programı

Internet Download Manager

Gelişmiş İndirme Yöneticisi

Microsoft Office

Ofis Yazılımı Tüm Sürümleri

Photoscape

Kolay Resim Düzenleme

Adobe Photoshop 2024

Prof. Resim Düzenleme

Mozilla Firefox Quantum

Hızlı İnternet Tarayıcısı

Google Chrome

Güvenli İnternet Tarayıcı

Avast Premium Security 2024

En Hızlı Antivirüs Programı

Kaspersky Internet Security

Güçlü Antivirüs Programı

uTorrent Pro

Torrent Dosya İndirici

Nero Platinum 2020

Güçlü Disk Yazdırma

Daemon Tools Ultra Türkçe

Sanal Disk Oluşturma

Foxit Reader

Hızlı PDF Okuyucu

Adobe Acrobat XI Pro

Popüler PDF Programı

K-Lite Mega Codec Pack

Sistem Kodek Paketi

DirectX 12
 - DirectX 9
Microsoft DirectX Sürücüleri

WinRAR

Arşivleme ve Arşiv Açma


Sitemizi ne sıklıkla ziyaret ediyorsunuz?

Office 2021 Çıktı Buyurun İndirin
Adobe CC 2022 Tüm Programları
Windows 11 AIO Tek DVD
Windows 11 Pro Orjinal İndirin
Şuradasınız: Buyurindir Full Ücretsiz İndir » İncelemeler » Oyun İncelemeleri » Metal Gear Rising: Revengeance Oyun İncelemesi

Metal Gear Rising: Revengeance Oyun İncelemesi


İncelemeler > Oyun İncelemeleri   MoonWaLker   24-07-2015, 20:35   0   
Metal Gear Rising: Revengeance Oyun İncelemesi

Aslında konu Metal Gear olduğu zaman akla iki isim geliyor: Snake ve Hideo Kojima. Fakat oyun camiasına biraz yakınsanız, bu iki isim hakkında bir süreliğine yenilik duymayacağınızı da biliyor olmanız lazım. Bu yüzden ne yazık ki her iki ismi de Metal Gear Rising: Revengeance’de (MGRR) görmüyoruz. Malum, Hideo Kojima, ardı ardına ürettiği Metal Gear oyunlarıyla büyük başarı elde etmiş ve bir süreliğine seriye yeni bir yapım eklemeyeceğini dile getirmişti. Yine de unutmamakta fayda var ki kendisi MGRR’nin yapım süreci boyunca eleştirel bir göz olarak, yapımcı PlatinumGames’e hocalık etti. Ortaya çıkan sonuçsa sanıyorum kimileri için mükemmel, kimileri içinse Metal Gear havası soluyamadıkları enteresan bir ortam sunuyor...

Daha fazla detaya geçmeden önce isterseniz öncelikle senaryo gidişatına bakalım. Konu Metal Gear evreni olduğu zaman akla ilk olarak “cyborg” temasının gelmesi gerekiyor. Dikkat edin, buradaki cyborg ağabeylerimiz öyle %100 robottan daha çok, insan bedeni üzerine işlenmiş robot teknolojisinden oluşuyorlar. Zaten oyunda bunu çıkan kanlarla net bir şekilde görebildiğimiz gibi, ana karakterimiz olan Raiden’ın kendilerine karşı aldığı tutum esnasında verdiği kararlarda da anlayabiliyoruz. Aslında hikâye ziyadesiyle basit: Oyun açıldığı anda iki adamla birlikte oturan Raiden’ı canlandırıyoruz. Kısa bir konuşmanın ardından Güney Afrika başkanı olduğu ortaya çıkan kişi, sağlanan barıştan ve kat edilen yoldan bahsediyor. Yine bu konuşma esnasında karakterimizin “Maverick Security Consulting” isimli, gelişmekte olan ülkelerdeki barışı sağlamak için çalışan özel güvenlik firmasında yeniden işe girdiğini öğreniyoruz. (Bu arada olaylar Metal Gear Solid 4: Guns of the Patriots’dan hemen sonra geçiyor.) Akabindeyse yolumuz -sonradan adını öğreneceğimiz- Jetstream Sam tarafından kesiliyor. Bu arada “Sundowner” isimli karakter, başkanı kaçırmayı başarıyor. Olayın geneline hâkim olan noktaysa Afrika’daki savaşın bitmesinden ve barışın gelmesinden başka bir şey değil. Bir anda duran silah ticareti, pek tabii ki bazılarını rahatsız ediyor ve süreç ilk olarak başkana yapılan saldırıyla başlıyor. İşte içinde bulunduğumuz durum da tam olarak bu. Yani bir senaryo var derseniz var ama bunun en az 20 yıllık olduğunu unutmamak lazım. Zaten siz de biraz zaman harcadıktan sonra hikâyeden daha çok, hikâye içindeki aksiyona kaptıracaksınız kendinizi, rahat olun.

Metal Gear Rising: Revengeance Oyun İncelemesi

MGRR’nin açılır açılmaz bize sorduğu en önemli şey tabii ki “tutorial” görevleri. İnanılmaz kısa olan bu görevleri zahmet edip oynayın. Öğreneceğiniz hamleler gerçekten oyunun kaderini etkileyecek. Özellikle “parry”, yani savunma mantığı, MGRR’nin kalbinde yer alıyor. Eğer doğru zamanda gerekli savunma hareketini yapmazsanız, emin olun ki çok hızlı ölürsünüz. İşin kötüsü, bir kere saldırının geldiği yöne doğru savunma hareketini yapma mantığını çözdüğünüzde oyun temel olarak bitmiş sayılıyor çünkü MGRR’nin en zayıf olduğu noktalardan biri bu durum. Verebileceğim en iyi örnek, Assassin’s Creed serisinde blok tuşuna basılı tutarak sürekli saldırı tuşunu spam’lemek. Bu sayede gelen her saldırıya cevap verebiliyoruz. Aynı durumun biraz daha “teknik” versiyonu MGRR’de kendine yer bulmuş. Sadece bazı spesifik saldırılara karşı blok koyamıyoruz, hepsi bu...

Birazcık daha oyun içi detaylara doğru ilerliyorum. Öncelikle MGRR’nin çok ama çok hızlı olduğuna değinmekte fayda var. Üçüncü şahıs kamera açısını kullanan oyun, karakterimizi dilediğimiz gibi yönetebilmemize olanak tanıyor. Aksiyonun artık tavan mı, yoksa uzay mı yaptığını ben değil, siz söyleyin isterim. Her saniye bir savaş, her saniye kaçılması gereken bir mermi ya da hemen peşimizde olan bir düşman... Tüm bu kargaşanın içinde Raiden’ı en çok kurtaran ve oyuncuya en büyük rahatlığı yaşatan özellik Ninja Run oluyor. Her oyunda bulunan “hızlı koşma” modundan farklı olarak, karşımıza çıkan engelleri otomatik olarak aşmamızı sağlayan Ninja Run modu sayesinde çok hızlı bir şekilde ilerleyebiliyoruz. Bir yandan koşarken yapabildiğimiz saldırılarla da her türlü düşman birimine karşı büyük avantaj elde etmiş oluyoruz. Normale göre ciddi anlamda hızlı koşmamızı sağlayan Ninja Run, menzilli saldırı yapan düşmanların bizi vurmasını gerçekten güçleştiriyor. Herhangi bir enerji kullanmadan, sonsuza kadar bu modda koşabiliyor olmak, bir cyborg olduğumu bana en çok hissettiren oyun içi teknik detay.

Metal Gear Rising: Revengeance Oyun İncelemesi

Yeter bu kadar koşmak, biraz da vuralım! Sizin de hesaplayabileceğiniz gibi, MGRR’nin hızlı yapısı, beraberinde birçok hızlı vuruşu ve komboyu getiriyor. Bir “küçük” vuruş, bir de “büyük” vuruşumuz söz konusu. Küçük vuruş daha çok elimizdeki katana aracılığıyla gerçekleştirilen ve ardı ardına çok hızlı vuruşlar yapmamızı sağlayan bir yapıdayken, daha çok ayağımızla yaptığımız büyük vuruşlar, düşmanlarımıza çok daha fazla zarar veriyor. Esas önemli olansa her ikisini bir arada kullandığımız kombolar. Yalnız eğer bir komboya başlamışsak, bir noktadan sonra kombonun yönünü çeviremediğimizi, durmak istediğimizdeyse öyle aniden duramadığımızı söylemek istiyorum. Alışılması gerçekten zor olan bu durum, parry özelliğinin hemen akabinde oyuncu tarafından çözülmesi gereken bir diğer önemli konu. Aksi halde boşa el kol sallarken, bir anda sırtımızda sopa acısıyla yerde kıvranır halde bulabiliyoruz kendimizi. Buraya kadar anlattıklarım, aslında birçok oyunda bulunabilecek özellikleri oluşturuyor, farkındayım. O yüzden MGRR’nin kendine has olan Blade Mode başlığına geçiyorum. Blade Mode, L1 / LT tuşuna basılı tutulduğu sürece aktif oluyor, bir defa bu moda girildiği zamansa kamera açısı olabildiğince Raiden’a yaklaşıyor ve ardı ardına küçük ya da büyük vuruş tuşuna basmamız gerekiyor. Bu sırada yaptığımız saldırıları istediğimiz gibi yönetebiliyoruz. Unutulmaması gereken nokta, herhangi bir zırhsız cyborg’un Blade Mode ile anında paramparça edilebilmesi. Eğer karşımızda zırhlı bir düşman varsa ilk olarak onunla bir süre kapışmak suretiyle zırhını parçalamamız gerekiyor, zırhı parçalandığı zaman da karşımıza çıkan kırmızı kutunun olduğu bölgeye yaptığımız tüm saldırılar “critical kill”e sebebiyet verebiliyor. Kasaplık konusunda bu kadar eğitimli bir karakterle yapılacaklar listesi için çok önemli bir hareket daha bulunuyor ki o da bazı düşmanların sol ellerine ulaşmak. Daha rütbeli cyborg’larda bulunan bu özel sol kola ulaşmak için öncelikle “Augmented Vision” isimli özelliğimizi devreye sokuyoruz. Aslında görevin tam olarak nerede olduğunu görmemizi sağlayan özelliğimizin farklı konularda da bize yardımcı olması gerçekten harika! Neyse efendim, cihaz bize haritada ID Chip sahibi olan karakterleri çat diye gösteriyor. Hele karanlık ortamlarda böyle yeşil yeşil parlayan bir kolu görmemeniz gerçekten imkânsız. Buradaki davaysa abartmadan düşmanımızın sol kolunu mümkün mertebe biseps tarafından kesmek; sonrasında düşen kolun barındırdığı enerjiyi alabiliyoruz. Hala kesip biçiyorken, girişte bahsettiğim bloklama durumunu çok az daha açmak istiyorum. Şimdi, bir kez çözdüğünüz zaman rahat edeceğiniz yapıda, gelen saldırının aksi yönüne doğru hamle yapmamız gerekiyor. Pek tabii ki sadece hareket değil, hareketin yapıldığı zamanlama da çok önemli. Yoksa boşuna sinirlenmeyin yani oyuna. Bir de eğer düşmanınız kırmızıya dönüştüyse artık savunmadan çok daha fazlasını yapabiliriz. Şöyle ki bu modda bir düşmanı blokladıktan sonra, iki saniyelik bir boşluk anı yakalıyoruz ki bu da bize kontratak imkânı sağlıyor. Bu sayede düşmanlarımızı kısa sürede ortadan kaldırabiliyoruz. Hele bir de zırhları yoksa zaten Blade Mode’a girip kendisini parça parça etmemiz işten bile değil. Bu tabii ki en çok işimize gelen senaryo ama bazen düşmanlarımız o kadar güçlü olabiliyor ki kırmızı modda bile ölmemeyi seçebiliyor. Yine de yapacağımız saldırılarla en azından kendilerini “stun” edebiliyor olmak büyük önem taşıyor. Özellikle uzaktan bakınca çok güzel gözüküyor, değil mi? Bir de duruma tezat oluşturacak sarı şekilde parlama durumu söz konusu. Eğer düşman sarı ya da altın rengindeyse kendisinden gelen saldırı bloklanamaz demektir. Bu tarzdaki saldırılar karşısında blok moduna geçmek ya da bir şekilde karşılık vermek ziyadesiyle saçma olacağından size tavsiyem koşarak kaçmanız olacak. Malum, oyunda zıplamak çok işe yaramıyor.

Metal Gear Rising: Revengeance Oyun İncelemesi

Madem bu kadar çok kesip biçiyoruz, bize yardımcı olan aparatları da tanımakta fayda var. MGRR, temelde iki farklı silah grubu kullanmamıza olanak tanıyor. Bunlardan ilki Main Weapons. Burada adı “High Frequency” ile başlayan dört silah görüyoruz: Blade, Machete, Muramasa Blade ve Wooden Sword. Ayrıca Stun Blade ve Armor Breaker olmak üzere iki silah daha birincil silah kısmında bulunuyor. Silahlar arasından High Frequency Blade’i zaten hepiniz görmüşsünüzdür, ana silahımız. Diğer silahlarıysa ele geçirmenin birçok farklı yolu bulunuyor. Misal, Wooden Sword’a ulaşmak için oyunda bulunan beş Cardboard Box Guy’ı bulmamız ve tüm bölümleri bitirmemiz, Muramasa Blade içinse senaryo modunu tamamlamamız gerekiyor. İkinci silah grubumuz daha çok sağda - solda bulduğumuz silahlardan oluşuyor. “Sub Weapons” olarak isimlendirilen silahlar arasında Drum Can, Cardboard Box, 3D Photo Frame, EM Grenade, Jamming Grenade, Red Phosphorous Grenade, Homing Missile, RPG ve bildiğimiz el bombası bulunuyor. Hepsinin kendine has kullanım alanı var ve her zaman olmasa da genelde kullanılacakları yerden hemen önce karşımıza çıkıyor. Son olarak oyunda üç adet Unique Weapon bulunuyor. “Polearm”, “Sai” ve “Pincer Blades” isimli silahları, belirli boss’ları öldürdüğümüz zaman ele geçiriyoruz. Her ne kadar boss’lara karşı çok mantıklı kullanım alanları olmasa da çok daha farklı alanlarda işimize yarıyor bunlar. Polearm, direkt olarak birden fazla sayıda düşmana saldırmak istediğimiz zaman devreye giriyor. Tek seferde geniş bir alana saldırı yapmamıza imkân tanıyan silah, özellikle alakalı yetenek açıldığı zaman oyunun gidişatını büyük ölçüde değiştiriyor. Sai, özellikle uzaktaki düşmanlarda işe yarıyor. Hele havadan gelen varsa tek çözüm bu silah olabilir. Hem normal düşmanlar, hem de boss’lar üzerinde ziyadesiyle işe yaradığını belirtmekten fayda var. Pincer Blades ise kelimenin tam anlamıyla oyundaki en yavaş ama en güçlü silah. Tek sorun, en akılsız yapay zekânın bile bu silahın saldırılarından kaçabilecek yeteneğe sahip olması.

Oyunda güzel güzel topladığımız BP’lerle birbirinden farklı geliştirmeler yapabiliyoruz. Göze ilk olarak silah güncellemeleri çarpıyor. Silahların genelde üç ila dört arasında farklı güncellemesi mevcut... En bilinenleri Strength, Absorption, Energy ve De-Power. İşin ilginç yanı, boss’lardan düşen üç farklı silahın da sadece bir adet Strength geliştirmesi olması. Silah haricinde tabii ki bir de zırh seçenekleri bulunuyor ki bu sayede daha uzun süre hayatta kalmayı seçebiliyoruz. Genele 6.000 BP ile başlayan geliştirme seçeneklerinin kimilerinin son aşaması 60.000’e kadar çıkıyor. Silahların sahip olduğu seviyelerse beş adet... Yani daha ne kadar bilgi vereyim, bilemedim, bunu dememden hesaplayın yani. Silahların hemen yanı başındaysa yeteneklerimiz bulunuyor. Burada aralarında Aerial Parry, Defensive Offence ve Quick Draw gibi yeteneklerin bulunduğu 14 farklı yetenek, parayı basıp öğrenmemiz için bekliyor. Yine hangi yeteneğin size daha fazla yardımcı olacağını önceden iyi hesaplamanızda fayda var. Ortaya çıkan yeni kombolarla yapabildiklerimizse -tıpkı DmC’de olduğu gibi- o kadar fazla ve o kadar güzel savaş sahnelerinin ortaya çıkmasına olanak tanıyor ki insan bir kez daha Japon dehası önünde saygıyla eğiliyor. Zırh konusunda da dokuz farklı seçenek sunuyor MGRR. Nitekim bu seçenekler sadece görünüş farklılığından başka bir şey değil. Neredeyse her kostümü ya bir görevi tamamladıktan sonra ya da görevi tamamlayıp üstüne de para vererek alabiliyoruz. Açıkçası fiziksel olarak bir işe yaramıyor olmalarına rağmen o kadar güzel görünüyorlar ki insan o ya da bu şekilde ulaşmak istiyor her birini.

Düşmanlar konusunda gayet iyi bir iş çıkarmış MGRR. Genel olarak oyuna hitap eden cyborg teması hakkında çok iyi çalışılmış ve karşımıza sürekli aynı model düşmanları çıkarmamak için toplamda 16 farklı model tasarlanmış. Her birinin kendisine ha saldırı modeli olan düşmanlarımız, genel olarak mantıklı bir yapay zekâya sahip; ne sürekli bize vuracak kadar isabetli, ne de sürekli ıskalayacak kadar saçma ateş ediyor. Yakın dövüşteyse gerektiği zaman blok alıp bir anda tüm kombomuzu bozabilecek seviyede her biri. MGRR çok hızlı bir oyun olmasına rağmen, savaş konusunda olabildiğince cıvımamayı başarmış gibi geldi bana. Tabii ki bir yandan çok da abartmamak lazım zira bir defa düşmanların arasına daldığımız zaman hepsini yok etmeden çıkmamak gerçekten zor. Hele etraflarında Ninja Run ile koşa koşa arada kendilerine vurmaya başladığımız zaman kelimenin tam anlamıyla ne yapacaklarını şaşırıyor güruh. En büyük zaafları ve itici kısımları ise çok hantal olmaları benim için. Yani bir anda koşuyor, bir anda yavaşlıyor hepsi ve karakterimiz düşmanlara göre gereğinden fazla hızlı kaçıyor. (Neo gibi hissettim kendimi ve sürekli yavaş çekim açıktı sanki.)

Metal Gear Rising: Revengeance Oyun İncelemesi

Son olarak eklemek istediğim şey genel olumsuzluklar. İlk olarak adına aldanıp Metal Gear Solid serisinden fırlama bir yapım beklememek lazım ki bu çok yanlış bir seçim yapmanıza neden olur. MGRR baştan aşağıya saf aksiyon ama bu aksiyon bir noktadan sonra kabak tadı vermeye başlıyor. Ne oyunun başındaki saçma senaryo ilerliyor, ne de düşman kesmekten başka bir şey yapıyoruz. Yani oyunun tek odaklandığı olay dayak! Eğer böyle bir yapımdan hoşlanacağınızı düşünüyorsanız, MGRR tam size göre demektir. Onun haricinde Ninja Run modu beni oyundan biraz soğuttu. Her şeyi kendi kendine yapan karakterimize özel olarak bir yön veremiyor olmak, daha doğrusu vermemize gerek kalmıyor olması çok can sıkıcı. Oh, ne güzel; onun üzerinden atladı, şunun altından kendisi kaydı... Ben beğenmiyorum böyle şeyleri. Biraz daha detaycı adamım ben, ne yapayım. Açıkça söylemek gerekirse ben oyuna hayran kalmadım ama MGRR kendini rahatlıkla herkese oynatabilecek bir yapım. İçinde her ne kadar fason bir senaryo olsa da dikkat çeken bir karakter ve beraberinde getirdiği silahlar bulunuyor. Özel ve farklı boss’lar ise oyuna büyük eğlence katmış durumda. Her şeyi kesip biçebilmekse stres atmak için mükemmel bir yol..

Yorum Ekle





 


Yasal uyarımız için burayı inceleyebilirsiniz. Telif hakkı ve iletişim için: (iletisim[at]buyur-indir.com)

Üyelerimizin, ziyaretçilerimizin ve yöneticilerimizin hiçbir dosyası / içeriği sunucumuzda barındırılmamaktadır. Tamamı internet üzerinde paylaşıma açık içeriklerdir. Platformumuz tüm paylaşımlara açıktır. DMCA / Telif ve yasal konular için bizlere mail adresimizden; "iletisim[at]buyur-indir.com" adresinden ulaşınız. Uyarınızdan itibaren ilgili içerik / içerikler 3 gün içerisinde kaldırılacaktır.

Sitede bulunan full programlar ve full oyunlar, tanıtım amaçlı sizlere sunulmuştur. Beğendiğiniz ürünleri üreticisinden satın almanızı, bu sayede onlara katkıda bulunmanızı tavsiye ederiz.